1 Ağustos 2005

NURDAN'in SÜRPRİZİ

Sobelenenleri okurken oldukça rahattım, nasıl olsa yeniyim beni sobelemezler diye düşünmüştüm ki Sevgili Nurdan sürpriz yaptı.” Blog'undaki güzel ahşap boyamalarına bakınca becerikli elleriyle güzel yemek yaptığını düşündüğüm Nazlı “ diyince de iş başa düştü ve yazmaya başladım. Umarım seversiniz...
Ilk mutfak maceran neydi? Neler hatirliyorsun?Yemek işine ilk önce oyun olarak başladım. Örneğin, bahçemizde (şimdi nerdeeee?) yetişen mısırların püsküllerini güzelce toplar ve o zaman oyuncaklarımın arasında bulunan bakır bir tepsiye dizer, kadayıf pişiriyorum derdim. Daha sonraları yaprak dolması yapılırken yaprakları ayırmak ve saplarını koparmak benim işim oldu (Bu arada nefret ederdim bunu yapmaktan). Yıllarca okul, çalışma hayatı derken Tonton annem hiç bana bırakmadı yemek işini.Şimdi yapmayı çok seviyorum ama açım açççç. Niye mi? Kilo alma fobisi var bende, kilolu falan da değilim üstelik.
Yemek yapma stilini en cok etkileyen kimdi? Herkes gibi ben de annemden çok etkilendim. Çok sakin, telaşsız çalışır annem mutfakta ve hiç beklemediği anda konuklar gelse tencere tencere yemeği kısa sürede hazırlar ve yedirirdi.Sakin olduğum söylenemez ama oldukça pratik çalışırım, denemediğim ve yapamadığım hiçbir yemek yok gibidir.(Baklava açma dışındaJ)
Yemege ve yemek dünyasina olan ilgini kanitlayan bir resmin var mi? Bize göstermek ister misin?
Ah ahhhh, bizim devrimizde fotoğraf makinası vardı da biz mi kullanmadık diyesim geldi.Hiç böyle bir fotoğrafım yok. Ne yani şimdi ben yemeğe ve yemek dünyasına ilgi duymuyormuyum? Sayfalarca tarifler boşa mı gitti dersiniz? Vallahi ilgi duyuyorum, billahi ilgi duyuyorum.
Mutfakta kendisine karsi fobin olan birsey varmi? Yaparken seni/avuclarini terleten bir yemek mesela?
İçli köfte yaparken hep tedirginimdir. Ya pişirirken çatlarsa diye.
Mutfakta hangi yardimcini vazgecilmez buluyorsun? Alipta cok gereksiz buldugun nedir mutfakta?
Özellikle kek yaparken olmazsa olmazım mikser.Ahşap doğrama tahtası (elde hiçbir şey doğrayamıyorum artık) ve tabiki fırın.
Bir kac garip belki de komik yemek cesidi söyle, senin cok sevdigin ama senden baska kimsenin sevmeyecegini düsündügün bir yemek.Çocukluğumda hiç unutamadığım, ekmek üzeri biber salçası veya yoğurt üzerine kırmızı biber sürerek yemek. Yoğurda pekmez karıştırarak (saksağan beyni derdi annem) kaşıklamak.
Hangi 3 malzemeden veya yemekten vazgecemezsin?
3 Malzeme çok az değilmi, ben hiçbirinden vazgeçemiyorum. Kısaca, domates, yeşil yapraklı sebzeler ve tabikiii kısır.

Üc kisa soru daha
En cok sevdigin dondurma cesidi…

Fıstıklı,kakaolu
Asla yemegi düsünmedigin sey…Uzakdoğu’da yenilen acaip böcekler, ekşi soslar, safran, hardal gibi baharatlar.
Özel bir yemegin/ spesiyalin var mi?
Hemen hemen herşeyi yiyebilecek lezzette yaptığımı zannediyorum, şikayet gelmediJ Şehriye Çorbamı farklı buluyorlar, basit cevizli kekimi beğenirler.Aaaaa saysam burdaki sayfalar yetmezkiiii.
Seni sobeleyen ebeleyen asci: Sevgili NurdanSobeledigin Ebeledigin 3 asci: Gerçekten sobelenmeyen kaldımı, bilemiyorum. Romantik yemekler yaptığını tahmin ettiğim cigdemce’yi sobeliyorum

5 yorum:

Serra dedi ki...

Cok guzeldi senin yazdiklarini okumak. Icli kofte icin nacizane bir fikrim var. Ben burada ilk geldigimde bulgur almak istedigimde, bizim kisirlik bulgura benzeyen ama bakinca sanki kalin bulguru biraz mikserde cekmisler de ufalmis gibi gorunen bir bulgur kullandim. Nedense o bulgurla yapilan catlamiyor. Sen de istersen , kalin bulguru mikserde ufaltip dene bir kere. Sevgiler.

Tuhfe dedi ki...

Harikaydı mutfak maceralarını okumak. Pekmezle yoğurt karışımını biz de yerdik küçükken. Şimdi sanki engelleyen mi var ne diye yemiyorsam! Şehriye çorbanı isteriz artık, bir gün pişirirsin bizim için!

Sevgiler.

Adsız dedi ki...

sevgili Nazlı yazını zevkle okudum çok içten yazmışsın yaprak ayırmayı bende sevmezdim halada severek yapmıyorum dersem inan.ellerine sağlık.sevgiyle kal..

akçahan dedi ki...

Çok hoş oldu bu mutfak maceraları.Hem daha iyi tanıdık birbirimizi, hem de çocukluğumuza yolculuk yapıp,ortak noktaları görebildik.Benim ve kızkardeşim Fatma'nın ortak vazifesi idi bu yaprak ayırmak.Hele de Sivas bayramlarının koca kazanlarla sarılan sarmalarının.Yine de içimizde kıpır kıpır bir bayram heyacanı oluşmasını engellemezdi.Sevgiyle kal.

NAZLICA dedi ki...

Sevgili Akçahan, gerçekten tanışmanın bir yolu oldu bu. Kısa sürede, sıcak bir grubun içinde olmak beni de mutlu etti.Bayramları hiç hatırlatma, herbiri ayrı lezzet bırakmış hafızalarımızda. Hey gidi günler diyesim geldi.

Sağol Münever. O zaman yaprak ayırmak angarya bir iş gelirdi ama şimdi öyle değil tabi. Tepside, incecik sarmayı öğrendim. Adana'da böyle sarılıyor çünkü ve hem yapmaktan hem de yemekten büyük zevk alıyorum. Sevgiyle kalın...